Şizofreni
Şizofreni, kişinin düşünce, duygusal yanıtlar ve davranışlarını ciddi şekilde etkileyen, kronik ve ağır bir zihinsel sağlık bozukluğudur. Şizofreni, genellikle gerçeklikten kopma, zihinsel işlevlerde bozulma ve sosyal işlevsellikte belirgin düşüşle karakterizedir. Şizofreninin çeşitleri arasında en yaygın olanları şizofreniform bozukluk, şizoaffektif bozukluk ve paranoid şizofreni olarak sıralanabilir. Şizofreniform bozukluk, şizofreninin semptomlarını ancak 6 ay veya daha kısa süreli yaşamakla tanımlanırken, şizoaffektif bozukluk hem şizofrenik semptomlar hem de belirgin bir duygusal bozukluk (depresyon veya mani) ile karakterizedir. Paranoid şizofreni ise, yoğun paranoid düşünceler ve halüsinasyonlarla belirginleşir.
Şizofreninin belirtileri genellikle pozitif, negatif ve bilişsel semptomlar olarak üç ana grupta incelenir. Pozitif semptomlar, gerçeklikle ilgili yanılsamalar, halüsinasyonlar (genellikle işitsel) ve düzensiz düşünceler içerir. Negatif semptomlar, duygusal ifadesizlik, sosyal geri çekilme, motivasyon eksikliği ve konuşmada azlık gibi belirtileri kapsar. Bilişsel semptomlar ise dikkat, bellek ve yürütücü işlevlerde bozulmayı içerir. Şizofreni, dünya genelinde yaklaşık %0.5-1 oranında görülür ve genellikle genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkar. Hastalık, genetik yatkınlık, biyolojik faktörler ve çevresel etmenlerin etkileşimi ile gelişir.
Tedavi süreci genellikle multidisipliner bir yaklaşım içerir. İlaç tedavisi, antipsikotik ilaçların kullanımı ile semptomların yönetilmesini sağlar ve özellikle pozitif semptomlar üzerinde etkilidir. Psikoterapi, bireyin semptomlarla başa çıkmasına, sosyal becerilerini geliştirmesine ve genel yaşam kalitesini artırmasına yardımcı olabilir; bilişsel davranışçı terapi (BDT) bu süreçte etkili bir yöntemdir. Sosyal destek, aile terapisi ve toplum temelli rehabilitasyon programları da, kişinin sosyal işlevselliğini artırmaya ve tedaviye uyumunu desteklemeye yönelik önemli unsurlardır. Şizofreninin tedavisi, genellikle uzun vadeli bir süreç olup, semptomları kontrol altına almayı ve bireyin genel yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedefler.